Türkiye’de Yükseköğretim Alanının Yeniden Yapılanması Çalıştayı’na Katılan Akademisyenler: “Uzaktan Eğitim Çözüm Değil”
13 farklı üniversiteden 50 akademisyenden oluşan Türkiye’de Yükseköğretim Alanının Yeniden Yapılandırılması Çalıştayı’nın katılımcıları, Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) ait yurtların depremzedelerin barınma amacıyla kullanılmasına ve üniversitelerin geçişine tepki gösterdi. Kahramanmaraş depremi sonrası uzaktan eğitime geçiş. Akademisyenlerden yapılan açıklamada, “Uzaktan eğitim çözüm değil, depremden etkilenen öğrenci ve öğretim görevlileri Türkiye’deki diğer üniversitelerde ağırlanabilir” denildi.
Kahramanmaraş, Pazarcık ve Elbistan’da meydana gelen depremlerin ardından depremzedelerin barınma ihtiyaçlarının karşılanması için Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlara yerleştirilmesine karar verilmiş ve üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmiştir. 30 Haziran-1 Temmuz 2022 tarihlerinde ‘Türkiye’de Yükseköğretim Alanının Yeniden Yapılandırılması Çalıştayı’nı düzenleyen 13 üniversiteden 50 akademisyen, bugün yayınladıkları açıklamayla uzaktan eğitim kararına tepki gösterdi. Analizin uzaktan eğitim olmadığı belirtilen açıklamada, “Depremden etkilenen öğrenci ve öğretim elemanlarının Türkiye’deki diğer üniversitelerde ağırlanabileceği” belirtildi.
Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden akademisyenlerin yayımladığı ortak bildiri şöyle:
“KARAR TÜM ÜNİVERSİTELERDE ENDİŞE YARATTI: 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli arka arkaya iki büyük deprem karşısında büyük bir acı içindeyiz. Depremin yaşam üzerindeki etkisini azaltmak ve bölgede yaşayan insanların normal hayata dönmesi için büyük bir dayanışma içinde örgütlenmeye çalışan tüm kuruluşların yardımları bölgeye yağıyor. Yükseköğretim açısından ise Çalıştay Sonuç Raporumuzda ‘Özerklik’ başlığı altında vurguladığımız tüm sakıncaları ile birlikte deprem felaketinden sonraki kısa süreyi yaşadığımızı gözlemledik: Tüm üniversitelerin kapatılacağına dair duyurular, uzaktan eğitime geçilmesi ve yurtlarda öğrencilerin değil, depremden etkilenen ailelerin barındırılması tüm üniversitelerde büyük alarma neden oldu.
EĞİTİMİ SAVUNMAK ÜLKEMİZİN ÖNCESİ OLMALIDIR: Yükseköğretim sistemimizde halen 208 üniversite ve 4 meslek yüksekokulunda 8,5 milyon genç eğitimine devam etmektedir. Bu öğrencilerin eğitimlerinin aksamaması ülkemizin birinci önceliği olmalıdır. 13 üniversitemiz depremden en çok etkilenen bölgelerde yer almaktadır. Kısa sürede bu üniversitelerde eğitime devam etmek çok zor görünüyor. Öte yandan, deprem bölgesinde yer almayan üniversitelerimizde öğretim üyelerimiz, öğrencilerimiz ve çalışanlarımızın birçoğu deprem bölgesinden gelmektedir. Bir an önce eğitime katılarak hayata dönmeleri en büyük temennimiz. Öte yandan bölgedeki üniversitelerin öğrencilerinin kendi kurumlarında eğitim ve öğretimlerine devam etmeleri mümkün değildir. Ülkemizin bugünü ve geleceğinin kalkınmasında etkisi olan genç kuşakların eğitimlerinin kesintiye uğramaması için ivedilikle daha analitik yollar bulunabilir ve yükseköğretimdeki genç kuşakların eğitimlerine devam etmeleri sağlanabilir. kesintisiz Üniversitelerimiz hem genç nesillerin yetişmesinde hem de ülkemizin bu felaketlerden kurtulması için gerekli olan bilgi ve bilimin üretilmesinde vazgeçilmez bir role sahiptir.
DEPREMDE ÖĞRENCİLER ZİYARETÇİ ÖĞRENCİ OLARAK EĞİTİMLERİNE DEVAM EDEBİLİRLER: Depremden en ağır şekilde etkilenen Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya ve Adıyaman’daki 13 üniversiteye kayıt yaptıran öğrencilerin, isterlerse ülkemizdeki diğer üniversitelerde bu dönemi misafir öğrenci olarak geçirmeleri mümkündür. eğitimlerine devam etmeleri. Hem bu dönemi kaybetmemek hem de hayata ve eğitime katılarak normale dönmelerini sağlamak diğer illerdeki üniversitelerin üstlenebileceği bir görevdir. Bu öğrencilerin deprem bölgesinden uzakta yeni ortamlarda kuracakları bağların ve alacakları eğitimin yaşamlarına ve gelişimlerine değerli katkılar sağlayacağı yadsınamaz. Üniversitelerimiz bu düzenlemeyi acilen yapacak insan kaynağına sahiptir.
KAMPÜSLERİMİZİ PAYLAŞMAYA HAZIRIZ: Ülkemizin deprem bölgesinde kesintiye uğrayan yükseköğretimi diğer bölgelerde durdurmak yerine, üniversite öğrencilerini ve öğretim elemanlarını deprem bölgesindeki diğer üniversitelerde ağırlayarak, tüm yükseköğretimimizi ve araştırma sahasının faaliyete geçmesi, ülkemizin geleceği ve üniversitelerimizin dayanışma içinde olması adına değerli ve olumlu bir örnek oluşturacaktır. Kampüslerimizi depremden etkilenen öğrenci ve öğretim üyelerimizle haftanın 7 günü 24 saat paylaşmaya, eğitimlerine bölgede devam etmek isteyen üniversitelere online veya fiziki olarak katkıda bulunmaya hazırız.”
